30 Ağustos 2011 Salı

BİTMEK BİLMEYEN ORMAN YANGINLARI…

        İlkokulda, ortaokul da, lise de hep söylerlerdi hocalarımız bize ormanlar akciğerlerimiz dir. Onlarsız soluyamayız, nefes alamayız.
        En son İzmir Seferihisar da daha öncesinde Datça ve Milas ta orman yangınları çıktı. Binlerce hektar ormanlık alanımız yanıp kül oldu. Her yıl daha çok Ege ve Akdeniz de çıkan orman yangınları sonucu ülkemiz kelaynaklaşma sürecine doğru gidiyor. Seferihisar da ki yangın için (aynı anda Sakarya ve Antalya da orman yangını çıkmıştı ) terör örgütünü sabotajı şüphesi ortaya çıktı. Bilemeyiz terör örgütünü mü yapmıştır ama şunu söylemek gerekir, bu ormanların yanmasına sebebiyet veren kimseler, zümreler zaten doğayı katlettiği, yok ettiği için teröristtir baya bir insanlık suçu işlenmiştir. Evet, mevzu bahis doğa olunca ister istemez ağır konuşuveriyorum. Güzelim koruluklara, makiliklere, çam ormanlarına her yıl kıyılıyor.
Şu sebepten yangın oldu hava sıcaktı, yan yattı, çamura battı, falan filan, İnter Milan diye
geçiştiriliveriyor bu hayati meseleler. Sonra bir bakıyoz ormanlığın yanına içine yakınına devasa siteler, bol yıldızlı oteller, felanca konutları kurulmuş. Önemsemiyoruz: çünkü bizim için orman yangını NTV haberin 45 saniyelik vtr si dir.  Yeşilin için de mavinin dibin de ki bol yıldızlı otelimiz de kodaman bir tatil yaparız. Bol konforlu, güvenli, korunaklı depreme dayanıklı sitemizin içindeki dairemiz de National Geographic Wild kanalın da Savana parkında ki aslanlı ceylanlı belgeseli izleriz. Ormanlar yanmış , buzullar yükselmiş çokta trinity aç ensest Bihter ile Behlül ü , Uşaklıgil e selam olsun. Her gün TV de bitkisel reklamlar dönüyor. Bütün gün öğlen kuşağında ki kadın programlar ın da o envayi çeşit otu, bitkiyi, çiceği, çayı konuşuyorlar. Her akşam siyasi çekişmeler, dünya çapında eğilimler konuşuluyor ya bir gün de çıkın da şu orman yangınlarını konuşun arkadaş! Küresel ısınacağız, söndüren olmayacak. Yükselen denizleri konuşun uzmanlar.
        Ağustos 2009 da Yunanistan günlerce süren yangında on binlerce hektarlık alan mahvoldu. Dağ, taş, ormanlar, binalar, insanlar hasar gördü. Günlerce Yunanistan yanarken ne kadar büyük bir afatla karşılaştıkları ne kadar büyük bir maddi ve manevi kayıpla karşılaştıkları ortadaydı. 2009 da Yunanistan için çok üzüldüm.  Netice de doğa yok oluyor ve insanlık kaybediyor. Zannetmiyorum ama umuyorum ki bir gün bu yangınlar da neden denir ve kamuoyunda en azından tartışılır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder